- Değer Kaybı Tazminatı Nedir?
Aşağıda değer kaybı tazminatı, kimlerden ve nasıl tahsil edileceği detaylıca incelenecektir. Bu minvalde konuya giriş yaparken belirtmek isteriz ki; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Aralık 2024 itibarıyla trafiğe kayıtlı motorlu kara taşıtı sayısı 31 milyon 301 bin 389 adede ulaşmış, 2025 yılı Şubat ayı itibarıyla ise bu sayı 31.596.522’ye yükselmiştir.
Hal böyle iken 30 milyonu aşkın aracın karayolları seyri esnasında istemesek de bir takım trafik kazaları söz konusu olmakta, bu kazalara karışan araçlarda ise birtakım hasarlar oluşmaktadır. Trafik kazası sonucu hasara uğrayan bu araçların onarımı sonucunda ise işbu hasarlı araçların piyasa değerinin ne yazık ki kazadan önceki (hasarsız) haline göre düştüğü görülmektedir.
Değer kaybı, aracın kazadan sonra aynı model ve benzer özelliklere sahip araçlarla karşılaştırıldığında satış değerinde meydana gelen düşüşü ifade eder. Kazadan sonra onarılmış olan araç, aynı araç türüne sahip ancak kazaya uğramamış bir araca kıyasla değer kaybetmektedir. Bu kayıp, aracın piyasadaki değerinin azalması ve satış fiyatının düşmesiyle ortaya çıkar.
İşte bu aracın kazadan önceki hali ile kaza sonrası hali arasındaki piyasa değeri farkı olan ve uygulamada “değer kaybı” olarak nitelendirilen tazminat; hukuki zeminde bir maddi tazminat türü olup kusurlu kişiler (araç sürücüsü, ruhsat sahibi) ile kusurlu aracın zorunlu trafik sigortasından talep edilebilmektedir. Bu durumda, kazaya uğrayan araç sahibinin (ruhsat sahibinin) uğradığı zarar, sigorta şirketinden veya kazada kusurlu diğer taraftan talep edilmekte, dolayısıyla araç sahibinin ekonomik zararını telafi etmeye yönelik bir ödeme olarak kabul edilmektedir.

- Değer Kaybı Tazminatının Hukuki Dayanağı Nedir?
Değer kaybı tazminatının hukuki dayanağı öncelikle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na dayanmaktadır. Türk Borçlar Kanunu madde 46 gereği; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Dolayısıyla yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere aracın uğradığı değer kaybı; ruhsat sahibi bakımından kusurlu araç sürücüsü tarafından meydana getirilen bir zarar olduğundan kanuni düzenlemeler gereği işbu giderilmesi/tazmin edilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu çerçevesinde, trafik sigortası kapsamındaki teminatlar da değer kaybı tazminatını ve oluşan hasarları tazmin edecek ve bu minvalde 3. kişileri koruyacak şekilde düzenlenmiştir.
- Değer Kaybı Tazminatı Kimden ve Nasıl Talep Edilir?
Değer kaybı tazminatı;
- kazaya uğrayan araç (ruhsat) sahibi,
- kazaya sebebiyet veren kusurlu aracın zorunlu trafik sigortası
- ya da doğrudan kazaya sebep olan sürücüden talep edebilmektedir.
Burada ilk etapta kusurlu tarafın zorunlu trafik poliçesine teminat limitleri dahilinde başvuru gerçekleştirmek, sigorta şirketlerinin değer kaybı tazminatını ödeme yükümlülüğü kapsamında süreçleri hızlandırmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki; trafik kazalarında değer kaybı tazminatının talep edilmesi süreci oldukça karmaşık, teknik ve hukuki detaylar içermektedir.
Sigorta şirketine ya da kazada kusurlu taraflara başvururken kanunen belirlenen süreleri kaçırmamak ve hak kaybına uğramamak için, alanında uzman bir avukatla çalışmak, bu süreçte hem hak kayıplarının önlenmesi hem de sürecin doğru şekilde yürütülmesi açısından son derece önem arz etmektedir. Unutulmamalıdır ki; değer kaybı tazminatı kaza tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde talep edilmelidir. İlaveten değer kaybı tazminatının talep edilmesi için öncelikle kazanın oluşumunun, zararın ve değer kaybının somut bir şekilde belirlenmesi gerekmekte, araç sahibinin, araç üzerinde yapılan onarımlar ve sonrasında aracın değerindeki azalma ile ilgili durumları evrakları ile birlikte hukuken ispat etmesi gerekmedir. Çünkü tüm bu dokümanlar ve yazılacak başvuru dilekçesine delil olarak eklenerek tazminat talebinin hukuki dayanağını oluşturacaktır.
- Hangi Mahkemelerde Dava Açılır? (Görevli ve Yetkili Mahkeme)
Değer kaybı tazminatına ilişkin davalar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde, sigortaya karşı açılacak ise Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde, taraflara karşı ise genel olarak Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde açılmaktadır.
Davanın açılacağı yer, kazanın meydana geldiği yer veya davalı tarafın ikametgahının bulunduğu yer olabilmektedir. Ancak, tazminat talep edilen kişi bir sigorta şirketiyse, davalı tarafın ikametgahı ya da sigorta şirketinin faaliyet gösterdiği yer de yetkilidir.
- Sigorta Tahkim Komisyonuna Başvuru Yapabilir Miyim?
Sigorta Tahkim Komisyonu, sigorta şirketleri ve sigortalılar arasındaki uyuşmazlıkları çözmek amacıyla 14.06.2007 tarih ve 26552 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesi ile kurulmuş bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Bu Komisyonun asıl amacı; sigortalar kapsamında gerçekleşen birtakım uyuşmazlıkların, mahkeme yoluna gitmeden, daha hızlı ve etkin bir şekilde çözülmesini sağlamaktır. Günümüzde yerel mahkeme yargılamalarının uzunluğu düşünüldüğünde, alternatif bir uyuşmazlık çözümü olarak oldukça etkin ve efektif olduğu söylenebilmektedir. Sigorta Tahkim Komisyonu ile detaylı bilgiye https://www.sigortatahkim.org/ adresinden ulaşarak detaylı bilgi alınabilir.
Komisyon, sigorta sözleşmelerinden doğan ihtilafların taraflar arasında tarafsız bir şekilde çözüme kavuşturulmasına yardımcı olmaktadır. Dolayısıyla gerçekleşen trafik kazalarında, kusurlu araçların sigorta şirketine karşı değer kaybı tazminatı talebi, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru ile de çözülmesi mümkün bir yol olarak karşımıza çıkılmalıdır. Ancak unutulmamalıdır ki; bu komisyonda başvuru, yalnızca sigorta şirketinin teminat limiti ile sınırlı olarak yapılabilmekte ve alınan bilirkişi raporları, sunulan deliller oldukça önem arz etmektedir. Dolayısıyla herhangi bir hak kaybına uğramamak adına, hukuki uzmanlık gerektiren bu süreçte, bir avukatla çalışmak hem hak kayıplarının önlenmesi hem de sürecin doğru şekilde yürütülmesi açısından son derece önem arz etmektedir.